Apple Music vs. Spotify

​Kim kazanır?

Apple Music bundan yaklaşık 3 ay önce yayınlandığında birden Türkiye piyasasına giriş yapıyor oluşu ciddi bir sürpriz olmuştu. Aslında bizler Apple Music'i daha önceleri beklediğimiz için bir hayal kırıklığımız vardı. Ne yalan söyleyeyim daha da gelmeyeceğini düşünüyordum. 
Uzun zamandır Spotify kullanan ve Spotify'ı çok seven biri olarak sevdiğim bir marka olan Apple'a şans verirken Spotify'dan da feragat edemeyecektim. Nasıl olsa ilk üç ay ücretsiz denemesi vardı. O zamanlar şöyle bir tweet atmışım:
Apple Music sonunda Türkiye'de. 3 ay boyunca kıyaslayacağız Spotify ile. 3 ay sonra bakalım hangisi adaya veda eden isim olacak?
Ve o üç ay doldu, şimdi edindiğim tecrübeyi paylaşma zamanı. 
Öncelikle Apple Music'i oldukça özümsediğim ve deliler gibi kullandığım söylenemez. Fakat iki servisim birbiri üzerinde oldukça dikkat çeken farkları yok değil. 
Spotify'dan başlayalım. Spotify bu sistemin lideri, aynı zamanda tecrübesi en fazla olan servis. Dolayısıyla oturmuş bir sistem var. Arayüzü de bana göre oldukça basit, kullanımı kolay. Bu servisin rakibine göre artı noktalarını verecek olursam en başta "Haftalık Keşif" farkı gelir. Spotify bu işi başlattığında oldukça şaşırmıştım. Ama bir müzik servisinin sizin dinlediğiniz şarkılara göre tahminlerde bulunması "Bak sana her hafta güncellenen bir keşif listesi yaptık" demesi şahane bir şey. Bu listelerden çok şarkıları müziğime kaydettim. 
 Öte yandan Spotify kişilerin listeler oluşturmasına ve bu listelerin diğer kullanıcılarla paylaşılmasına izin veriyor. Dolayısıyla bir çok müzik severin listelerini keyifle dinleyebiliyoruz. Açıkçası, kaliteli müzik listeleri paylaşan oldukça iyi kullanıcılar mevcut. Sosyallikten bahsetmişken Spotify'ın last.fm gibi müthiş bir istatistiksel veritabanı ile tümleşik çalışması da benim için büyük artı. 
Ayrıca Spotify'da Parti Modu diye bir özellik var. Türlere göre ev partilerine müzik sunan bu servis şarkı geçişlerindeki tatlılığı da es geçmemiş. Ben denediğimde oldukça keyif aldım açıkçası. 
Denemek için ille de ev partisi düzenlememize gerek yok tabii. 
 Apple Music ise bu saydığım üç güzel özelliği barındırmamakta. Fakat Apple Music'in kişiye özel müzik tarzı-sanatçı seçimi yaptırması ve listeleri önünüze bu filtrelere göre koyması da oldukça güzel bir hareket. Böylece sizinle alakası olmayan bir tarzdaki listelerle çok muhatap olmuyorsunuz. 
Buna ek olarak Apple Music'in sadece kendi listelerini kullanabiliyoruz. Yani sosyal olarak olumsuz bir platform. Ama bunu kendi listelerinin kaliteli olması ile bir nevi telafi ediyorlar diyebilirim. Gerçekten Apple listeleri oldukça başarılı, kısa ve nokta atışı. 
Apple Music, Spotify'dan fazla olarak 24 saat canlı bir radyo istasyonu bulunduruyor Beats 1 adında. Bu radyoyu inanın çok kullanmadım ama belli bir kullanıcı kitlesine hitap ediyordur, bunu anlayabiliyoruz. 
Apple Music'in bir artı yanı da bana göre müziğin kalitesi. Bilmiyorum bu konuda belki herkes aynı fikirde olmayabilir ama benim kulağıma bu şekilde yansıdı. Fakat öyle çok çok ciddi bir fark var mı derseniz cevabım hayır olacaktır. 
Gelelim bir eksi yana, şahsi fikrim Apple Music'in tasarımının biraz daha geliştirilebileceği. Öte yandan kullanımı da daha kolaylaşabilir. Hele ki masaüstünde! iTunes ile yıldızımız pek barışmadı. Maalesef çok ağır bir arayüzü var. Açıkçası iTunes'dan bağımsız bir program haline getirilebilir. Ayrıca Türkiye'ye hızlı bir giriş yapması sistemin oturmamış olması anlamına geliyor. Bunu tecrübe edenler anımsayacaktır. Bir ara neredeyse hiç Türkçe şarkı çalınmıyordu, ama bu problem anlaşma ile çözüldü. Ayrıca bazı şarkılar halen hata vererek çalınmıyor, bazıları atlanıyor. Bunlar şimdilik oldukça sevimsiz detaylar. 
İkisi arasında bir de eşitlik söz konusu, ki bu da yine şahsi fikrim. Sanatçı-şarkı radyoları. İki servisin de radyo özelliğinden memnunum açıkçası. 
Madem kıyas yaptık, sonuca varmak lazım. Açıkçası bugün yapılacak bir yarışta Spotify daha bir oturmuş olduğu için çok önde. Ama Apple Music de çıkan son haberlere göre önemli bir geliştirme üzerinde çalışıyormuş. Dolayısıyla bekleyip göreceğiz. Rekabet elbette bizim işimize yarayacak. Açıkçası ben kesin bir tercih yapmadan iki servis ile de devam ediyorum. 

Yorumlar