Yüksek Mühendis

Günümüzde tutunmak hayli zor. Türkiye'de, Türkiye'nin en büyük ili İstanbul'da yaşıyorum. Bu durumun verdiği ağırlık benim gibi birkaç milyon insanda da mevcut. Üniversiteden mezun olmuş bir genç olarak 2016'da iş bulmamın kolaylığı beni İstanbul'da yaşamanın zorluğunu fazla hissetmeme sebep oldu. Bundan dolayı her zaman minnettar kalmışımdır. Fakat değiştiremeyeceğimiz bazı şeyler var, o da coğrafyanın kader olduğu. Bu kötü coğrafyada yaşamanın bazı kötü yanları mevcut, bu dönemlerde bir sene sonrasında bile ne olacağını kestirememek gibi. Projeksiyon yapmanın neredeyse imkansız olduğu bu ülkede kişilerin hayatta kalabilmesi için yapması gereken tek bir şey var; o da kendilerine yeni beceriler ve ünvanlar eklemek.

İnşaat Mühendisi olan bendeniz, 2014'te o dönemler tavan yapan inşaat sektöründe mezun bir birey olarak herkesten temel olarak bir farkım olamayacağını çevremdekilerin ipuçları ile idrak edebilmiş, kariyerimi inşaat sektöründe geleceği şekillendirecek alana kayma konusunda yönlendirmiştim. Bu fikrim doğrultusunda mezun olur olmaz kayıt olduğum uzmanlık sertifika programından sonra geçen yıl yine bu dal ile alakalı olan bir yüksek lisans programına başladım.

İş ile yüksek lisansın oldukça zor yürüdüğü bir senenin ardından esasında çocukluktan beri arzu ettiğim okul olan İTÜ'den yüksek lisans diplomasını almanın gururunu yaşıyorum.

Kişinin kendine eklediği bilezikler şu dönemde oldukça önemli hale geldi, bunu asla akıldan çıkarmadan çalışmaya ve yeni bilezikler etmeye devam etmeli.

Yorumlar